Türk dizilerinde Subriminal bilinç altı metotları
On iki Eylül kuşağı çok iyi hatırlayacaktır.Bizim çocukluğumuzda tek kanallı TRT ekranlarında adeta beynimizi işgal eden diziler vardı.Hatırladığım ve ne hikmetse etkisinde kaldığım küçük dizi kahramanı “Webster“, İngiliz yapımı “Emret Bakanım”, “Cosbi Ailesi” ve buna benzer diziler.
Etkisinde kaldım diyorum çünkü,bu dizlerin ortak özelliği hemen hemen bir salon içerisinde geçen ve bol kahkahalı olması.En önemlisi de karakter oyuncularının dışında bir yerlerden kalabalık gülüşlerin gelmesi idi.Oysa dizide dört kişi vardı ancak onlarca kişi gülüyordu.Çocukluk işte, dizilerde ki konuları pek takibe almaz ama o kalabalık gülüşler dikkatimizi çekerdi.Bazı arkadaşlarım bu sese kafayı takmış ve televizyona iyice yaklaşır sağdan,soldan,altından üstünden kulak kesilirlerdi.Ama biz tüm denemelere rağmen o kalabalık gülüşlerin nereden geldiğini bir türlü anlayamazdık.
Bir gün İlkokul öğretmenimize bu konuyu sormuş ve ondan “Çocuklar , o dizlerde oyuncuların haricinde ki gülüşmeler dizilere renk ve heyacan katmak için fondan verilen seslerdir” cevabını almıştık.
Ve o günden sonra hep kafamı kurcalamıştır bu “fon” lafı…
Aradan yıllar geçti.TV kanallarımız çoğaldı.Renkli bir dünyaya adım attık.O yıllarda sadece Cumartesi günleri yayınlanan Türk Sinemalarını beklerdik dört gözle.Ne acıdır ki o an geldiğinde ekranlarda “TV’de Türk Sineması” yazısı yazar ve öyle başlardık seyretmeye.Adeta yabancı bir ülkede sıla hasreti çeken gurbetçiler gibiydik.Bunun gibi çok şeyler dikkatimi çekmişti.Mesala Kovboy filmleri.Sanki hakkında kanun hükmü varmış gibi Pazar günleri saat 10‘da başlardı.Yıl 2015 bu gelenek hala devam ediyor…Neden Pazar ve saat 10’da?
Bu küçük ama önemli anektotları aktardıktan sonra konumuza dönersek,o yıllarda “Yahu bizim Türk’ler böyle diziler yapamaz! “ diye serzenişte bulunduğumuz günlerden artık dünya piyasalarına kendisini pazarlayan çalışmalar görmekteyiz.
Ancaaaakkk….Bizimkilerin bir farkı olmalı idi…
“Fon” da ki o nereden geldiği belli olmayan gülüşmeleri aynen aldılar.Ama bir şeyler eksik olmalı idi ki başta ABD ve İngiltere‘ye giden yapımcı ve yayıncıların senaristleri bir yerlere kanalize etmeleri gerekiyordu.Neydi o ? “Gelenin keyfi için geçmişe söğmek…”
Belki ağır bir ithamda bulunuyoruz gibi gelebilir.Ancak bir araştırmadan elde ettiğim aşağıdaki bilgiler bu iddiamızı teyid edecektir kanaatindeyim.Özellikle yabancı kaynakların yaptığı araştırmalarda Türk toplumu gibi genleriyle uyuşmayan diziler yapılmak suretiyle ahlaksızlık aşılanmak istenmektedir.
Hafızalarınızı tazeleyin,geçtiğimiz yıllarda Kanal D’de yayınlanan bir dizi vardı:Binbir Gece.
Bu dizide , hasta olan çocuğunu tedavi ettirmek için çabalayan bir anne patronundan 150 Bin DOLAR borç para istemektedir.Patronu ona bu para karşılığında bir gece kendisiyle birlikte olmak için ahlaksız bir teklifte bulunur.
Ve kadın patronuyla birlikte olur…
Şimdi bu filmin subriminal yöntemlerle gencecik beyinleri nasıl etkilediğinin sonuçlarına bakalım.Filmin yayınından kısa bir süre sonra Anadolu’da bir öğretmen dizinin yayından kaldırılması için suç duyurusunda bulunur.Gerekçesi okulda şahit olduğu bir olaydır.Henüz İlköğretim öğrencisi olan bir çocuk yine aynı yaştaki kız arkadaşına “Sana bir gece için 150 Bin Dolar versem kabul edermisin?” diye sormasıdır.
Gördünüz mü sihirli kutudaki marifetleri.Nasıl bilinç altı oluşturuluyor? “Ne yani hayvanlar kadar özgürce sevişemiyecekmiyiz?” diye feveran eden Güneri Civaoğlu işte eseriniz.
Bugün yayınlanan dizilere dönersek bir çoğumuzun belkide farkına varmadığı ve beğenerek izlediği dizilerden ibreklik örnekler vereceğiz.
Şimdi sözü Akıncı Bey‘i ne bırakalım;
” Bu bölümde ise, dizilerdeki karakterlerin isimleri üzerinden İslam’a ve Osmanlı’ya saldırıları ele alacağız. Osmanlı’ya saldırı da takdir edersiniz ki, İslam’a dolaylı yoldan saldırmaktır .Zira ,İslam Osmanlı’da mükemmel bir surette yaşanmıştır.
İlk önce defaatle yayınlanan ve hâlen devam eden Kemal Sunal filmlerini ele alalım. Birçok dizide başrol oyuncusu olan Kemal Sunal ‘Şaban‘ ismini çok kullanmıştır. Peki ‘Şaban‘ isminin bizim için önemi nedir ?Bu isim, üç aylar dediğimiz ayların ikincisinin adıdır. İslami bir isimdir. ‘Faydalı bir yol‘ manasına gelmektedir. Efendimiz (sav) bu ay için:
‘Şaban ayına girince nefsinizi temizleyin ve bu ay boyunca niyetlerinizi iyi ediniz’ buyurmuşlardır. Gelin görün ki, yeni nesil bu ismi başında ‘inek‘ ile anıyor. Doğal olarak da aileler ,dalga konusu olan bu ismi çocuklarına koymaktan imtinâ ediyor. Yapılan bir araştırmaya göre de ,’Şaban’ ismi erkek isimlerinde en çok değiştirilen isimdir. ‘Şaban‘ dan sonra ele alacağımız isim ‘Hüsameddin’dir. ‘Dinin keskin kılıcı‘ manasına gelmektedir .’Hüsameddin’ isminin başına ‘küçük’ sıfatını ekleyerek ve aptal, bodur bir karakter olarak beynimize nakşedilmiştir. Ne tuhaftır ki, bu İslami isim de ‘Şaban’ ismi gibi günümüzde az kullanılır bir hal almış, sahip olanlar da değiştirme yoluna tevessül eder olmuştur. ‘Hababam Sınıfı’ serisinin disiplinli ,sevilmeyen hocası ‘Mahmut Hoca’ ya gelelim. ‘Mahmut‘ isminin manası ‘övülmeye değer,hamdolunmuş’ tur. Aynı zaman da Peygamber Efendimiz’in (sav) isimlerinden biridir. Fakat,boş durulmamış, bunun da başına ‘kel’ sıfatı eklenmiş ve toplum içinde dalga geçilen, utanılan bir isim olmuştur. Kimi zaman bu şekilde başına bir sıfat ekleyerek dalga konusu edilen İslami isimler, kimi zaman da yalancı ,psikopat, hırsız, dolandırıcı karakterlere konarak gözden düşürülmeye çalışılmıştır. Bunun örnekleri akıl almaz derecede fazladır. En fazla da Atv ve Kanal D’de yayınlanan dizilerde rastlıyoruz. Şimdi bu isimlerden en çok öne çıkanları, yayınlandığı kanal, mana ve verilen karakterin özellikleriyle birlikte inceleyelim.
Avrupa Yakasi
Gafur: Kelime anlamı olarak, bağışlamada, merhamette sınır tanımayan anlamına gelmekte olup Allah ın 99 isminden biridir. Çarşamba günleri ATV de yayınlanan Avrupa Yakası dizisinde psikopat, elinde bıçakla dolaşan, kendisinden her türlü kötülük beklenebilen, cinsel sapkınlıklar sergileyen, özürlü giyinen, komşunun karısına göz dikmiş tipleme.
Burhan: Sağlam delil mânâsına gelmekte olup Kur ân-ı Kerim in isimlerinden biridir. Avrupa Yakası dizisinde ise psikopat, aptal, cinsel sapkınlıklar sergileyen, dedikoducu, salak tiplerden birinin adı.
Tacettin: Dinin tacı anlamına gelmekte olup Avrupa Yakası dizisinde en şapşal, salak, beyinsiz, herkesin arkasından dalga geçtiği, kolay işletilebilen cahil karakterin adı.
Beyaz Gelincik
Aziz: En yüce, en üstün anlamına gelmekte olup Allah ın 99 isminden biridir. Aziz isimli karakter ise ATV de yayınlanan Beyaz Gelincik dizisinde kadın pazarlayan, psikopat, katil, başkasının karısına göz dikmiş, aşağılık dizi karakterinin adı.
En Son Babalar Duyar
Kadir: Her şeye gücü yeten mânâsına gelmekte olup Allah ın 99 isminden biridir. ATV de yayınlanan En Son Babalar Duyar adlı dizide sahtekâr, yalancı, para için her türlü dalavereyi çevirebilen başrol oyuncusu.
Hayat Bilgisi
Amil: Amel eden, ibadet eden, iş ve aksiyon sahibi anlamına gelmekte olup Peygamberimiz in isimleri arasında yer almaktadır. Hayat Bilgisi adlı dizide ise aklı fikri para, sahtekâr, yalancı bir okul müdürünü canlandırmaktadır.
Mennan: Çok ihsan eden, lütufta bulunan anlamına gelmekte olup Allah ın 99 isminden biridir. Hayat Bilgisi adlı dizide ise üçkâğıtçı, düzenbaz, uyanık, yalancı, ikiyüzlü okul hizmetlisinin adıdır. Dizide, müdür:” Mennan gel lan buraya hayvan ” demektedir.
Buyrun tekrar tekrar okuyun .Böyle karakterlere İslami isimler verdikleri yetmiyormuş gibi, dizilerdeki hayvanlara da aynı şeyi yapıyorlar. Mesela, Kanal D’de yayınlanan ‘Kavak Yelleri’nde köpeğin adı ‘Hüseyin’ idi. Aynı kanalda yayınlanan ‘Sihirli Annem’de ki köpeğin adı ise ‘Taci’ dir. Tuhaf olan bir misal daha vereceğim. Şohw tv’de yayınlanan ‘Cennet Mahallesi’ adlı bir dizi var. Başrol olduğu anlaşılan karakterin adı Penbe. Çingenedir. Para için yapmayacağı şey yok. Ama ne hikmetse, bu paragöz çingenenin çocuklarının isimleri ‘Sultan‘ ve ‘Selim’dir.Sultan, dansöz, cazgır bir karakter, Selim ise, aptal, emirkulu. Şimdi Sultan Selim gibi bir padişahın isimlerini böyle karakterlere vermeyi nasıl açıklayacağız?
Araştırmalarım sonucu size aktarabileceğim misaller şimdilik bu kadar. Tabi burada insanın aklına şöyle bir soru takılabilir: ‘Ya dikkatsizlik ise?’ Bu sorunun cevabını da,bu dizilerde bize kahraman, iyi,doğru, çağdaş olarak sunulan karakterlerin isimlerine bakarak anlayabiliriz. Bakınca zaten haklılığımı anlayacaksınız….”
Bu aktardıklarımız doğrultusunda zihninizdeki subriminal mesajları kontrol edebilme şansı yakaladığınızı ümid ediyorum.Belki basit bir konu gibi görünüp ilgi alanınızın dışına atmayın sakın.
Çok önemli çünkü; Unutmayın şeytan ayrıntıda gizlidir….
İlhan Nezor