“Romantik ruhlu rol model” öyle mi..?(2)
Gerilla taktikleri uygulayarak halk kahramanı gibi sunulmaya çalışılan sözde “Romantik ruhlu” liderlerle hedefe varmayı ve taraftar toplamayı ilke edinen Komünizm, sözde “akılcı” ve “bilimsel teorilere” dayanan bir ideoloji olarak doğmuştur. Karl Marx ve Friedrich Engels materyalist felsefe ile tarihe yön verebileceklerini düşündüler.Bu nedenle toplum ve medeniyetlerin hafızasını oluşturan tarihi çeşitli evrelere ayırdılar. İngiltere gibi ülkelerde kapitalist sistemin yaşandığını, bunun ardından işçi devriminin geleceğini ve sosyalist evrenin başlayacağını öne sürdüler. Marx’a göre bu devrim işçilerin kendi insiyatifi ile gerçekleşeceği ve İngiltere gibi sanayileşmiş ülkelerde yaşanacağı kehanetinde bulunmuştu.
Gel gör ki, Marx’ın yanılmıştı. İngiltere’de veya bir başka sanayileşmiş ülkede bir devrim olmamış, aksine işçilerin sosyal ve ekonomik şartlarında iyileşme yaşanmıştı.
Oysa bu teori , bir hata olarak değerlendirilmesi ve bir kenara bırakılması gerekirken,aksine kendilerine “Marksistler” adını veren bir grup insan, Marx’ın gerçekleşmeyen kehanetlerini zorla da olsa gerçekleştirme çabasına girişmiştir.İşçi sınıfının öne sürülen akılcı ve bilimsel felsefe ile devrim yapamayacağı anlaşılınca bunu silah zoruyla yapacak örgütler kurmaya ve “devrim” yapmaya karar vermişlerdir. Marx’ın ta başından çöken bu teorisini çeşitli bahaneler ile yeşertmeye çalışan ise Lenin olmuştur.
Lenin,bu tezini güçlendirmek için devrimin İngiltere gibi ileri ülkelerde olamayacağını, Rusya gibi sanayileşmemiş ülkeleri denemeleri gerektiğini, komünizmin burada başarıya ulaşacağını ve sonra da tüm dünyaya yayılacağını ileri sürmüştür. Bu hayalini gerçekleştirmek için Rusya içinde ve dışında uzun yıllar devrim hazırlığı yapmış, I. Dünya Savaşı‘nın karmaşası içinde aradığı fırsatı bulmuş ve iktidara gelmiştir.
Lenin‘in kehanetleri de boşa çıkmış ne “çiçekler içindeki güzel ülke”den, ne de “uzaklardaki kızıl güneş”ten bahsedecek probaganda malzemesi taraftar bulamamıştır.Öyle ki ,Lenin’in kurduğu Soyvetler Birliği tarih olmuş , işgal ve baskıyla komünist yapılan ülkelerde de komünist sistem çökmüştür.Bu durum , Komünizmin, 20. yüzyılın en büyük ve en başarısız deneyi olarak kabul edilmektedir. Çünkü dayandığı felsefe 20.yy‘da bilimsel olarak çökmüştür.
Peki, ideologları tarafından ileri sürülen ve tüm öngörüleri iflas eden bu görüşler bugün neden hala taraftar bulabilmekte , eşitlik,özgürlük,insan hakları gibi kavramlar üzerinden gerilla hareketine dönüştürülmek istenmektedir.
Komünizm temelde romantizm üzerine kurulu bir ideoloji olduğundan onun bağlıları da akılcılık ve bilimsellikten uzak bir biçimde bu sisteme bağlı kalmayı ve bu köhne sistemi gerçeklere gözü kapalı olarak savunmayı sürdürmektedirler. Oysa ileri sürdükleri kavramları romantik bir bakış açısıyla değerlendirmek insanın aklı ile alay etmektir.İşte böyle durumlar, kendilerine şah damarından daha yakın gördükleri FETÖ gibi oluşumları meydana getirir.Dolayısı ile zamanın ve mekanın değişmesi komünist prensipleri hiçbir şekilde etkilemez. Çünkü komünist düşünce yapısının temeli, yıllar geçtikçe ya da ülkeler değiştikçe her hangi bir değişikliğe uğramamalarının nedeni sıkı sıkıya bağlı kaldıkları Darwinizm’den kaynaklanmaktadır.
İdeologları tarafından iflası tescillenen Komünizm artık yeni bir taktiksel arayışın içine girmiştir.İleride milyonlarca insanın ölümüne neden olan, cani ruhlu liderleri, halk için çalışan, yüksek erdem sahibi hatta insanüstü varlıklar olarak gösterme çabalarıdır. Bu yolla halkta komünist liderlere karşı duygusal bir bağlılık oluşturmak ve işlenen suçları mazur göstermek hedefindedirler. Artık son bir argümanları kalmıştır.O da romantik taraftarları kaybetmemek uğruna gerilla taktikleriyle gelişip güç bulan, vahşet, kan ve zulümle beslenen bir ideoloji olduğu , üçüncü dalga harekat olan Che Guavera gerçeğidir.Artık Komünist bir militanda, vicdan, merhamet, sevgi, şefkat ve acıma gibi duyguların olmadığı ,herhangi bir kurala, kanuna ve sınıra da bağlı kalınmayan dönemin başlangıcıdır.
Evet, “Bir devrimci saf nefretle motive edilmiş soğuk bir ölüm makinesi olmalıdır.” diyen Che Guevara romantik manifestonun son temsilcisidir artık…
(Devam edecek…)
İlhan Nezor