Son Şehzade (Neziroğlu)
Mürekkebin akmadığı yerde kan damlar

Hegemonyadan Özgürlüğe adım adım(4)

Hegamonik baskı altında kalan Türkiye Nato’ya karşı Kore‘ye asker göndermek zorunda kalmış ve orada ödediği bedelin yeterli olmaması anlaşılınca “Çok partili demokratik bir rejim “ dayatması ile karşılaştı.Neticede 1946 yılı bu geçiş sürecinin başlangıcıdır.

Demokrat Parti‘nin iktidara gelişi ile daha önce Atatürk’ün önderlik ettiği Sadabat Pakt’ını biraz daha ilerletip Bağdat Pakt‘ı oluşturarak yeniden diriltmeye çalıştı.Ancak o dönem Ortadoğu coğrafyasında da operasyonlarına devam eden “Küresel Çete Şambala” bugün olduğu gibi Mısır üzerinden entrikalarına devam etmekteydi.Çünkü Mısır‘da yaprak kımıldasa Ortadoğu nezle oluyordu.Menderes’in bu girişimini önlemek için Küresel Çete Şambala ,Cemal Abdulnasır’la irtibat halindeydi.

O dönem Demokrat Parti’nin Dışişleri Komisyonu üyesi Gıyasettin Emre  bir anısında o süreci şöyle anlatır,

“Bir gün bir toplantıda Mısır Büyükelçisine şaka yollu dedim ki ‘Beni Mısır’a davet etmediniz’ deyince bana ‘davet ediyorum buyurun gelin’ Bunun üzerine Başvekil Adnan Menderes’e gittim.’Efendim Mısır Büyükelçisi’nden davet aldım’ deyince bütün telefonları kapattırdı ve bana dedi ki’ Gıyasettin Bey seni özel temsilcim olarak Cemal Abdulnasır‘a gönderiyorum git ona deki ‘Allah bütün zenginlikleri müslüman ülkelerin altına döşemiş dünyada zannedildiği gibi Amerika ve Sovyetler birbirinin düşmanı değildir.Ona söyle biz bir araya gelelim,birlik olalım.Bu, dünyada üçüncü bir güç olarak çıkmamızı sağlayacaktır.’ dedi.Ben bu mesajı Cemal Abdulnasır‘a söyledim. ”

Menderes‘in bu teklifinden sonra umulmadık gelişmeler meydana geldi.Cemal Abdulnasır , Irak‘ta Baas‘cılara darbe yaptırarak Kral Faruk‘u düşürdü ve Bağdat Paktı’nın kurulmasını engelledi.

Sonra ne oldu..?

Eski ABD Başkanı Ayzehover‘in dediği gibi “Politikada hiç bir şey tesadüflere bırakılamaz.Eğer toplumları sarsan bir hadise meydana geliyorsa bilinsin ki o daha önceden hazırlanmış ve uygulamaya konulmuştur.”

O yıllarda Saddam Hüseyin’in adı ön plana çıkar.Cemal Abdulnasır ve Jorc W Bush’un babası ve bölgedeki CIA temsilcisi tarafından Irak‘ın Başkanı olarak tayin edilmiştir.Bu bilgi Abdulnasır‘ın oğlunun hatıratında yazmaktadır.

O dönem Irak Ordusu Türkler tarafından eğitilmiş bir ordu idi.Irak’la olan askeri işbirliğimiz çok öncelerine dayanır. Irak‘ın Sammara şehrinin tarihide çok ilginçtir.Abbasi Halifesi Haçlı Seferlerine karşı ordusunu Türk’lerden seçiyordu.Şehvetli Arap kadınlarından korunmak için Sammara’yı sadece Türk Askerleri için oluşturulduğunu söylenir.

Neyse devam ediyoruz….

Menderes’in Bağdat Paktı‘nı kurma teşebbüsü  ve ayrıca 1955 yılında Ruslarla ‘nükleer antlaşmalar’ yapmaya karar vermesi vesayetin egemenleri tarafından bardağı taşıran son damla olarak görülmüştü.Neticede Menderes‘in öldürülmesi gerekiyordu ve öyle de oldu.

Yıllarca bize doğru olarak nakledilen bir yanlışı burada zikretmeliyiz.Menderes‘in idamında  ne CHP ne de İnönü’nün dahli vardır.Oğul Aydın Menderes bir anısında ” Annem Berrin hanım’la İnönü’ye gittik.Babamın idam kararı var.Engellemesi için yalvardık.Gözleri dolu dolu oldu ve dedi ki ‘elimden hiç bir şey gelmez.Yapabileceğim hiç bir şey yok’ dedi.

Buradan da açıkça anlaşılmaktadır ki, Menderes’in öldürülmesine Türk Silahlı Kuvvetleri  karar vermemiştir.Bugün olduğu gibi TSK içinde ki uşaklarını kullanmıştır.Egemen güç derin Küresel Çete Şambala örgütü “Öldürün” dedi ve biz de uyguladık.Dolayısıyla “Paralel Egemen Yapı” nın Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren var olduğu anlaşılmaktadır.

Böylesine büyük hegemonya ve vesayet altında bulunan Türkiye derin Türk aklını devreye sokarak her türlü olumsuzluğa rağmen vesayet altına girmeyi vatanseverlik olarak kabul etmiştir.Çünkü,tek gaye Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığını tüm bu zulümlere rağmen devam ettirmesidir.

Son günlerde İngiltere ile yakınlaşıp sıkıntılardan kurtulunacağı düşüncesi o dönem de var idi.İşte bu bağlamda Abdülhamid‘in İngiltere Kraliçesi’nin elini neden öpmek zorunda kaldığını daha önce zikretmiştik.

1960 darbesinde yanlış bilinen konulardan birisi de,Albay Alparslan Türkeş ve arkadaşlarıdır.Türkeş’in Menderes‘in katlinde baş rol oynadığı yalanıdır. İftiradır. Türkeş‘in Cemal Gürsel‘e ve İnönü‘ye “Sakın böyle bir şeye kalkışmayın memlekete zarar vermiş olursunuz” içerikli sayısız mektupları vardır.Bunun üzerine Türkeş Hindistan Yeni Delhi‘ye “Askeri Ataşe” olarak bir nevi sürgün edilmiştir.1960 darbesi ordu içerisinde yapılan bir darbe idi.Genel Kurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları tutuklanıp içeriye atılarak yönetime el konulmuştu. Daha sonra süreci yönetecek “General” bulunamadığı için emekli olmuş Cemal Gürsel’i başa getirdiler.Bu durum egemenlerin vasilerinin nasıl devreye girdiğini göstermektedir.1980 darbesi de böyledir. ABD‘nin “Bizim çocuklar” dediği paşalar bu plana mecbur kalmışlardır .Eğer darbe yapmamış olsalardı onlara karşı başka bir darbe yapılacaktı.12 Eylül 1980′in asıl kahramanı Orgeneral Haydar Saltık’tır. Fetullah Gülen’in askerdeki komutanı.

Bu noktada önemli İstihbaratçımız Mahir Kaynak‘tan bahsetmeden geçemeyiz.

Kaynak,1970‘de bir MİT Görevlisi ve aynı zamanda da “Sol Örgüt” görevlisidir.O dönemde Askeriye içi bir darbe planlarının hazırlıkları yapılıyordu.Bu plan savuşturuldu anacak 12 Mart‘ta Hükumete “Muhtıra” verildi. Demirel o meşhur “Fötr Şapkası” nı da alarak gitmek zorunda bırakıldı.

Kaynak o günleri bir TV proğramında “Türkiye’de 12 Mart Muhtırası Amerika ve İngiltere’nin anlaşması üzerine verildi.”  dedi

Böyle bir yapılanma Türkiye‘de iktidarları bizim seçmediğimizi Küresel Güçlerin bize dayattığı bir “Demokrasi Oyunu” olduğunu göstermektedir.

Bütün bu vesayet ve hegemonya yapılanmasını bilmeyenler,haksız yere askere sövmektedirler.

Devam edelim…

Cumhurbaşkanı olarak İnönü’nün engelleyemediği bir idam kararını Türkeş‘in önlemesi elbette beklenemezdi.Bu ülkede hiç bir zaman Türk Silahlı Kuvvetleri darbe yapmadı.Egemenler öyle emretti.İçerideki maşalar devreye girdi.

İşte o tarihten sonra 1963′te bugün başımıza bela edilmek istenen FETÖ’ nün  kurulma aşamasına geldi.

(Devam edecek…)

İlhan Nezor

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol