Son Şehzade (Neziroğlu)
Mürekkebin akmadığı yerde kan damlar

“Gel bakalım Mariam..!” (2)

mariam_10_1

Kur’anı Kerim üzerine ABD pasaportunu koyarak Ankara’dan kendisine yapılan daveti  “Bon viatge a mi! – Bana yolculuk gözüktü” diyerek kabul eden ve yaptığı paylaşımlarla subriminal mesajlar verem Merve Kavakçı’nın Ürdün asıllı eşinden olma Mariam Kavakçı Cumhurbaşkanı tarafından Külliyeye danışman olarak atandı.

Elbette bu Cumhurbaşkanının takdirleridir.Ancak her platformda ehliyet ve liyakatten söz eden Erdoğan bu atamayla tepkileri üzerine çekmiştir.Hangi kriterler dikkate alınmıştır bilemem ama görünen o ki Ak Parti yavaş yavaş Osmanlı’nın çöküş dönemini hatırlatır icraatlere imza atmaya başlamıştır.Son atama kararnamesinden bir çok kesim memnun değildir.Adeta Ak Parti “Nepotizme” doğru kaymaktadır.(Nepotizm, akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık.)

Yerel seçimlerden kısa bir süre önce yapılan bu atamalar adeta seçim sonuçlarının da habercisi idi.

Şimdi Cumhurbaşkanına danışman olarak atanan Mariam Kavakçıyı tanıyalım.

Seçim konuşmalarında Erdoğan sık sık rakiplerini eleştirirken “Biz sizin cemaziyel evvelinizi de biliriz” diyerek adeta kişinin kötü geçmişinden örnekler vererek yüklenmektedir.

Biz de aynı şeyi yapacak ve kendisine danışman olarak atadığı Mariam Kavakçı‘nın “Cemaziyel evveli” ile başlayacağız.

Ama önce Mariam‘ın dedesi Prof.Dr.Yusuf Ziya Kavakçı’nın şu alttaki yazıyı okuyalım

ziya

(Bu yazı daha sonra gelen tepkiler üzerine Akit Gazetesi sitesinden kaldırılmıştır.)

İşte size Cemaziyelevvel.!!!

Dede böyle olunca torunu da Kuran üzerine ABD pasaportunu da koyar , yeni aldığı ayakkabılarını ayağını havaya kaldırarak sosyal paylaşımda da bulunur..

Bu yazı başlı başına hakkında terör propagandası yapmaktan dolayı işlem yapılması gereken yazıdır.

İslamcı kesimin bir bölümünde hala FETÖ’ye farklı bir bakış olduğu aşikar. Bunun sebebi de zamanında iç içe geçmiş olmaları ve insanların çevresinde yıllardır yüzyüze baktığı kişilere terör örgütü üyesi damgasını yapıştırmak istememeleridir.

Oysa  Fetullah Gülen artık FETÖ terör örgütünün lideridir. Devlet katında eşiti Öcalan’dır. Bu yazıyı veya benzeri söylemleri Öcalan’a uyarlayıp yazsan/dile getirsen adamın gtünü keserler. Ama Fethullah için yazınca islamcı camiadan gık çıkmıyor. Siyasi kademede cılız sesler çıksa da taban da çoğu kesim kafasında Fethullah ile Öcalan’ı aynı kefeye koymuyor.Çünkü iç içe oldukları zamanları kestirip atamıyorlar.Dolayısıyla bu yazıyı ben kaleme alsaydın bugün hapse atılmış olurdum.

Ardan Zentürk“Fethullah ve ‘tevbe…’ Susacak mıyız?..” başlıklı yazısında, “Yazıdaki fikir kurgusu korkunç!..” diyerek şunlara dikkat çekti: “Sabrınıza sığınarak bir-kaç satırını aktarmam gerekebilir: Bunun nesi akıl verme… ‘Askerde, sivilde, ticarette, sanayide, istihbaratta, dünyanın her yerinde paralı pullu bir teşkilat olan Feto esas itibarıyla eğitim ve öğretim hizmeti iken açıktır ki Batının istihbarat ve güç kuvvetleri hegemonyası sonucu bugünkü duruma evrilmiştir. (…) Bence bu teşkilat aslî hizmetine dönmeli ve saf ve temiz mensuplarının güzel duygularına bağlanmalıdır (…) Fetullah Gülen dramatik bir kararla Türkiye’ye dönmelidir, açık bir beyan ile ‘hata ettik, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyib Erdoğan ve arkadaşlarının iyiliğini aldık, suiistimal ettik, yanlış yaptık, tevbe, hem de tevbe-i nasuh ile tevbe ediyorum’ demelidir.(…) Türkiye’ye dönünce ve iktidar ile iyi münasebetlerini tesis edince, eminim, ona muamele de iyileşecek…’ Yazı bu!.. Pekiyi, bunu yazanın kimliğine, yetiştirdiği evlatların konumuna göre kulağımızın üzerine yatıp, görmezlikten gelecek miyiz, hayır!..” diyerek milli duruşunu göstermiştir.

“FETÖ denilen ihanet şebekesi ve onun elebaşısı ile mücadelede karşımıza evladımız çıksa, mezarından babamız çıkıp gelse tanımayız” diyen Ardan Zentürk eleştirilerini şöyle sürdürdü:

“Çünkü bu yazı, yalnız ‘fikri skandaL’ değil, açık bir suçtur. Sabırla bekledim…

Ravza Kavakçı Kan,tartışma kamuoyunda dal-budak saldıktan, FETÖ ile mücadele-AK Parti hattı neredeyse tartışılır hale geldikten sonra, hayli geç bir zamanlamayla açıklama yaptı:

‘Fetullah Gülen Olsam başlıklı yazı, başta 15 Temmuz şehitlerimizin aileleri ve yakınları ile 15 Temmuz gazilerimiz ve hain darbe girişimine karşı kahramanca direnen insanlarımız olmak üzere, kamuoyu vicdanını yaralamış ve herkesi olduğu gibi şahsımı ve ailemi de derinden üzmüştür.’

Ardan Zentürk “FETÖ mücadelesi çifte standart kaldırmaz!..” diyerek yazısını şöyle sonlandırdı:

“Prof. Kavakçı,FETÖ’yü temiz niyetle yola çıkıp istihbarat örgütleri tarafından sonradan yoldan çıkarılmış bir örgüt olarak tarif ediyor, yanlış… İlk günden itibaren emperyalizmin kurguladığı bir örgüt olduğu, elebaşının 1999 yılından bu yana onların topraklarında yaşadığı açık gerçektir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2013’ten bu yana kendisi hakkında beddua seansları düzenleyen elebaşının 1 Dolar’lık askerleri tarafından öldürülmeye çalışılmış, 15 dakikalık tesadüflerle canını kurtarabilmiştir.

Böyle bir adam ‘tevbe’ edecek, millet tarafından af edilip son günlerini köyünde yaşayacak öyle mi, geçiniz…Yazıyı Hasan Cemal yazsaydı ne yapardınız? Yazmaz ya-aynı yazıyı Hasan Cemal gibi bir kalem döktürseydi(!) kopacak fırtınayı şimdiden tahmin edebiliyorum, bunu yapmayın.

..Muhatabın kimliğine değil, fikrine ve ne yaptığına göre davranacağımız çok kritik bir dönemden geçiyoruz”

Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı. 20 küsur yıldır ABD‘de yaşıyor. Kuzey Teksas‘ta Kuran Akademisi, Suffa Islamic Seminary‘nin kurucu dekanı ve İslam hukuku hocası. Dallas Merkez Camii imamı.Amerika Birleşik Devletleri’nin “Resmi İslam Sözcülüğü” görevini yürütüyor.

Öyle ki Papa XVI. Benedictus’un ABD ziyareti sırasında görüştüğü isimler arasında Prof. Dr. Yusuf Ziya Kavakçı da var!Teksas Parlamentosu‘nun açılışında konuşma yapıp, dua okuyacak kadar güvenilir bir isim Amerikalılar için.

Amerika ileride bir iki saat kullanacağı bir kişi veya cemaati 40 yıl destekler.İşte FETÖ ve Kavakçı ailesi de bunlardandır.15 Temmuz’da hayatını kaybeden onlarca insanı yazısında anmayan Prof. Ziay Kavakçı‘nın torunu Mariam‘ın Cumhurbaşkanlığına danışman olarak atanması açıkça kanıma dokunda.

Neymiş efendim “Konuşma pataloğu imiş…”

Güldürmeyin insanı…

(Devam edecek)

İlhan Nezor

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol