Son Şehzade (Neziroğlu)
Mürekkebin akmadığı yerde kan damlar

Sessiz çığlık:Kürtaj ve çıkan sonuç : Parfüm




Bu dehşet verici, insanlık onurunu ayaklar altına alan hadiseyi kavrayabilmek için  kendilerini sözde “hümanist” diye sınıflandıran bir gurubun insani hassasiyetlerinden etkilenmemek mümkün değil.
Mesela diyorlar ki, “Havalar çok sıcak,lütfen kapınızın önüne birer tas su koyun.Evsiz kedi ve köpekler susuzluktan ölmesin”  veya “Sakızları yere atmayın kuşlar onları yem zannedip yutuyor  ve boğulup ölüyorlar.”  Görüldüğü gibi son derece vakur bir davranış değil mi?
Bu güzel sosyal aktivitelere imza atanların kürtaj yasası ve her daim kürtaj konusu gündeme geldiğinde evsiz kedi ve köpeklerin soğuktan ölmemesi için çırpındıkları kadar dünyaya getirecekleri,mutluluklarına mutluluk katacak olan  yavruları ceninlerinin katline, göbeklerinin üzerine “Benim bedenim.Benim kararım” diyerek kürtaj yasasına karşı çıkmalarına aklınız alıyor mu?
Hayvan haklarını bu kadar düşünenlerin insan yavrularını parçalayarak öldürmeyi bu denli savunmaları size zalimce bir davranış olarak gelmiyor mu?
Oysa,hümanist şemsiyesi altında insana bir nevi yarı tanrısallık izafe etmiyorlar mıydı?“Önce insan” diyerek temel hak ve özgürlük savaşı başlatanların “Sevişirim doğurmam,kuluçka makinesi deyilim” diyerek pankart ve dövizlerle meydanlarda boy göstermesini nasıl yorumlayabilirsiniz?
Şimdi sormak lazım gelmez mi bunlara :“Hangi biriniz zina yada tecavüz sonucu bir bilinmeyen olarak dünyaya gelmek istersiniz?
Bizim bu konuyu ele alış biçimimiz özel hayata müdahale şeklinde algılanabilir .Hiç kimseye din ve ahlak dersi vermek gibi de bir niyetimiz olamaz.Ancak çelişkiyi ortaya koymak ve acı gerçekleri haykırmakta, yaşadığı toplumun hassasiyetlerini göz ardı etmemizi kimse beklememeli bizden.
Şimdi anlatacağımız dehşetengiz kürtaj operasyonu Dr. Bernard N. Natonson’un 1984 yılında yaptığı ve aşama aşama filme aldığı son operasyonudur.
Şimdide Yahudi ve aynı zamanada ateist olan ve Kürtajın Kralı olarak bilinen  Dr Bernard‘ı dinleyelim:
Kürtajın yapılma safhaları, hassas aletler ve ultrasonla filme çekildi. Kürtajı yapan bekar genç bir doktordu. İki ayrı kürtaj kliniğinde çalışıyordu ve binden fazla kürtaj yapmıştı. Kendisinden filmin editörü olmasını istedik, kabul etti. Filmi seyretti, editör oldu ama odadan çıktıktan sonra bir daha kürtaj yapmadı. Kamerayla çekim yapacak kadın da özel olarak seçilmişti. Bu kadın kürtajı şiddetle savunan bir feministti. Ancak, kendi eliyle görüntülediği filmi seyrettikten sonra kürtajla ilgili konularda hiçbir tartışmaya katılmadı.’’
Filmde, önce bebek ana rahminde rahatça hareket ederken görüntüleniyor. Kürtajı yapan kişi rahme müdahale ettiği zaman, çocuk bir an dona kalıyor. Müdahalenin aksi istikametine, rahmin diğer tarafına doğru kaçmaya çalışıyor. Kalp atışları 140′tan 200′e çıkıyor. Kürtaj yapan kişi çocuğu ararken, çocuğun dehşetle ağzını açtığını görüyorsunuz. Sonra kürtaj yapan el ona doğru uzanıyor! Çocuğun ağzı öylesine açılıyor ki, çığlık atışını filmde görebiliyorsunuz. Kürtaj yapan kişi onu başından tutuyor ve başını vücudundan ayırıyor. 12 haftalık bebekten geriye birkaç doku artığı kalıyor. Bu, kürtaj çeşitlerinden sadece birisidir. Kürtaj yapanlar anestezi uzmanı arasında gizli bir dil vardır. Baş bir numara olmak üzere, çocuğun vücudu numaralandırılıyor. Anestezi uzmanı kürtajı yapana soruyor: ‘’1 numara çıktı mı? Bitirdik mi?’’
Dr.Bernard hayatı boyunca 60 bin kürtaj yapmış.Gelişen ultrasonik cihazlar karşısında yaptığı işin dehşet verici olduğunu anlayınca kürtaj karşıtıbir tavır sergilemiş.(kaynak:Abortion The Silent Scream’’ (Kürtaj, sessiz çığlık)
Buraya kadar hiç de hoş olmayan bir dünya gerçeğinden bahsettik.
Peki buraya kadar mı? Ya sonrası?
Şimdi sıkı durun
Bu vahşetin birde parfüm boyutu var.
Helena Rubinstein adını duymuş olmalısınız.Dünya Kozmetik Sanayi’nin devi.Yahudi asıllı, sözde güzellik uzmanı ve sektörün patronu.Ürünleri hakkında çıkan haberleri gücünü ve Yahudi Lobisini devreye sokarak engellemeye çalıştı.Ancak gelişen bilgi ve internet ortamından daha fazla saklayamadı.Yaklaşık on yıldır özellikle parfümleri hakkında internet ortamında dolaşan bilgileri engelleyemedi.
Ne yazık ki bizler bol bol yemek resimleri çekip arkadaşlarımızın “beğen” tuşuna basmasını bekleyip mutluluk hormonlarımızı kamçılarken birileri bizi güzelleştirmek uğruna özellikle üçüncü dünya ülkelerinden  “cenin(fetüs)” ithal etmekle meşguldü.
Peki neden?Hep birlikte okuyalım.
Batılı zalimler, hayvanları güzellik sanayinde kullanıyorlar. Merhemleri, güneşten korunma malzemeleri, makyaj yüz kremi, rimel, ruj, oje, şampuan, sprey deodorant ve diğer kozmetik ürünlerinin nelere mâl olduğunu kadınlarımız biliyorlar mı acaba?
Sadece ABD’de 50.000 kedi, 61.000 maymun, 180.000 köpek, 554.000 tavşan ve milyonlarca fare, kozmetik için katlediliyor. Deneyler ve kozmetik üretimi için her yıl 300 milyon hayvanın katledildiğini söylersek, güzelleşmek için işlenen cinayetlerin boyutu kendiliğinden ortaya çıkar.” 
Aile ve manevi değerleri yok etme hareketinde olan düşmanın, bir taraftan da kürtaj cinayetinin meşrulaştırılması üzerinde neden bu kadar ısrarla durduğu nihayet anlaşılmaktadır. Ortaya çıkan gerçekler, tek kelime ile dehşet vericidir. 
Kozmetik firmalarında üretilen güzellik kremlerinde, hayvan ve kürtaj plesantaları kullanılıyor. Bilindiği gibi plesanta, ana rahminde ceninin korunup geliştirildiği özel muhafazadır. Kürtajla rahimden kazınarak alınan bu plesantaların tonlarcası, başta Rusya’dan geliyor. St. Petesburg’taki hastanenin IS adlı kürtaj kliniğinden bir doktor, yalnızca kendi kliniğinin, geçen yıl Fransa’ya 34.400 ton kürtaj plesantası sattığını söylüyor. Fransa’da bu plesantaları, kozmetik firmalarına satan İnsitut Mary Eux yetkilileri ise dünyanın çeşitli ülkelerinden, günde tam 19 ton plesanta satın aldıklarını açıklıyorlar. “
Bu akıl almaz iğrençlik ve vahşet, güzellik ve çağdaşlık merkezi altında gizlenen çirkinlikleri, bir defa daha bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Güzellik kremleri ve makyaj malzemelerinde ham madde olarak, kürtaj sonucu düşürülen bebekleri kullandıkları, Avrupa’da kozmetik firmaları tarafından itiraf edilmiştir.
Bu konuda görüşleri alınan uzmanlar, kozmetik sanayinin merkezi olan Fransa’da güzellik kremlerinin afişlerinde, “Cildinizi genç ve yaşayan hücrelerle gençleştirin” ifadesinin yer aldığını dikkati çekerek, işte insanı gençleştiren bu genç ve yaşayan hücreler, kürtajla alınan, doğmamış bebeklerden oluşuyor diye, bu vahşete dikkat çekmişlerdir.”
(Kaynak:Gülistan.Aylık İlim Fikir ve Kültür dergisi.)
Birde deri içine sözde doğal maddelerin mikro enjeksiyonları yapılarak uygulanan yöntem vardır.Ne acıdır ki,sanatçılarımızın bir çoğu gençleşmek uğruna bu yöntemi kabul etmektedirler.İşte bunlardan birisi:
15 gündür doktor Mustafa Karataş’ın Nişantaşı’ndaki Kliniğine giden Ersoy, Amerika’da da son dönemde sıkça uygulanan mezolifting yöntemiyle, cildine, düşük yapan kadınların cenin ve plasentasından elde edilen hücreleri enjekte ettirdi. Ersoy’un vücudundaki fazla kilolar için de “ultra lyse” yöntemi kullanıldı. Ersoy, vücuduna yapılan uygulamanın ardından üç gün hiç yağ yemedi ve böylece fazla yağlarından kısa sürede kurtulmayı başardı. 
Ersoy’un doktoru Karataş, “Bülent Hanım çok sağlıklı bir cilde sahip… Bu yüzden yapılan uygulamaları vücudu çok daha kolay kabul etti. Diri olan cildi, daha da dirileşmiş oldu” dedi.
(Kaynak:Milliyet.Com.tr  01/08/2009 )
Yahudi asıllı Helena Rubinstein’in ürünlerin reklamlarında “cildin genç ve yaşayan hücrelerle” güzelleştiği belirtiliyor Bu ürünlerin yapımında kullanılan COLLAGEN adlı maddenin ceninden elde edildiği biliniyor
Gerçek bu kadar acı iken, hangi vicdan sahibi, üretimi için katliamların yapıldığı, cinayetlerin işlendiği kozmetik ürünlerini gönül rahatlığıyla kullanabilir?
Bu açıklamalar bu konuda uyanışımıza yeterlidir sanırım.Makalemizi bir soruyla bitirelim.
Deterjan ve Kozmetik sanayisini elinde bulunduran Yahudiler için “Mutfaklarında deterjan kullanmazlar” diye yaygın bir kanaat vardır.
Acaba neden sizce..?
 
İlhan NEZOR
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol